14 Ocak / Perşembe günü Ankara’da yapılan ve Türkiye’nin her bölgesinden yaklaşık altmış Alevi İnanç önderinin davet edildiği toplantı hakkında izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.Diyanet İşleri Başkanlığınındı bağlı olduğu Devlet Bakanı Sn. Faruk ÇELİK Haziran ayında ilkini düzenlediği Alevi Çalıştaylarının sonuncusu 27 Ocak 2009 da düzenleyecek.
Geride kalan altı çalıştay ile Sn. Bakan Faruk ÇELİK ;Alevi
inancına mensup kitlenin sorunları farklı çevrelerde nasıl değerlendiriliyor?
sorusuna yanıt aradı.Aradığı yada umut ettiği yanıt kendisine ulaştımı bilinmez
ama toplantıya katılan kurum dedelerinin Alevi-İslam vurgusundan pek memnun
kaldı.
İslam pınarının kaynağından beslenen Alevi İnanç önderinin
İslam algısı ile Pınarın bir hayli uzağındaki bulanık bir noktadan susuzluğunu
gidermeye çalışanın İslam algısı bir olur mu ? Bu gerçeğin farkında olmayıp,
İslam dendiğinde anlaşılmaz bir şekilde olumsuz tutum takınan çevreler hepimizin malumu.Bu çevreler İslam
vurgusundan bir hayli rahatsız. Toplantıya katılan Alevi İnanç önderleri bu
çevrelerin haksız ithamlarına aldırış etmediler.Alevi inanç ve öğretisinin
özellikle inanç ve ibadet boyutu ile ilgili pratik yaşamda yaşanılan
sıkıntıları dile getirdiler.
Söz alan tüm dede ve baba erenler Cem evlerinin yasal
statüsüne vurgu yaptılar.İlk ve Orta öğrenimde Din dersinin seçmeli olması ve
müfredatının tüm inançları içermesi gerektiği ve her inanç kesiminin kendisini
nasıl tanımlıyor ise müfredata öylece konulmasın doğru olacağı fikri
seslendirildi. Dede ve baba’ların eğitimine devlet katkısı ile Cem evlerine
yerel yönetimlerce Arsa tahsisi diğer taleplerden bazılarıydı.Devlet Radyo ve
TV ‘lerden tüm inanç kesimlerinin eşit faydalanmasından tutun okullarda
bağlama’nın tavsiye edilen enstrümanlar arasına alınmasına kadar talepler dile
getirildi.
Ancak toplantıya katılan Dede ve Baba erenlerin hiç birisi
kendisi için bir şey talep etmedi.Alevi inanç ve öğretisinin sorumluluğunu bin
yıldır en zor koşullarda dahi sürdüren Dede ve Baba erenlerin evlatları onurlu
duruşlarını sürdürdüler.
Alevi inanç ve öğretisindeki geleneksel
(Talip,Rehber,Pir,Mürşit) yol hizmetleri, ikrar ve görgü elbette
sürecek.Meselenin geleneksel tarafı bizim inancımızın olmazsa olmazıdır,bizim
mahremimizdir.Meselenin bu yanı Alevi olmayan birinin sıfatı ne olursa olsun
müdahalesine ve ilgisine kapalıdır.
Dede ve Baba erenlerin kaygısı bundan sonra bu hizmeti
görmeye yeni nesilleri nasıl ikna edeceğiz ?. Köy koşullarında bir lokma bir
hırka yolun hizmetini görmeye yetmişdi. Kent yaşamının asgari standardını
yakalayacak bir gelir temin etmek için çalışıp çabalayan yeni nesil dede ve
baba erenlerin çocukları hangi arada kendini yetiştirecek ?
Alevi inanç ve itikadımızı yaşamak ve gelecek nesillere
aktarmak kaygısı ile çaba gösteren canlar; Talebimiz ayrıcalık değil EŞİTLİK
dir.
KAZIM YAMAN
Twitter : @Kazim__Yaman
Mail : kazimyaman@babamansur.org.tr